Sayfalar

1 Eylül 2011 Perşembe

Sabrinas Haus


Tarihte, Mitolojik Tanrılar'ın aşklarına tanıklık eden, bugün ise cenneti ifade edemeyenlere ilham veren, Marmaris’i Datça’ya bağlayan yarımada üzerinde, Ege’yi Akdeniz’le buluşturan, evrende aşk hissini en yoğun yaşattıran, dört tarafı aşkla çevrili Sabrinas Haus, sizi mutluluğun sonsuzluğa yelken açtığı Bozburun koyuna davet ediyor… Yorucu kentin yoğunluğundan unuttuğunuz, vakit bulamadığınız, söyleyemediğiniz, ertelediğiniz, paylaşamadığınız duygularınızı Sabrinas Haus'ta hatırlama ve hatırlatma fırsatı bulacaksınız. Kendinize ve sevdiğinize vereceğiniz bu hediye ile Aşkı birbirinize teslim edeceksiniz... Dedim ya, Aşk benim adım...
Sabrinas Haus’un internet sitesindeki yazısı bu ve böyle başlıyor bizim Sabrinas Haus kaçamağımız. Antalya’dan kara yolu ile ulaşıyoruz Marmaris’e. Sonra Bozburun köyüne. Bozburun’da ancak tekne ile ulaşılabilen bir yerde otel. Zodyak botla sizi gelip alıyorlar, iletişimleri mükemmel. Her an sizi otellerinde misafir etmek için ellerinden geleni yapıyorlar. Otele gitmenizle büyülenmeniz bir oluyor. Lüks ve doğanın şahane birleşimi.
Kalacağımız oda Honeymoon. Balayı odası. Yok böyle bir güzellik, size tüm fotoları sunacağım. Deniz manzarası büyüleyici. Telefonumu, internetimi denizin dibine atmak istiyorum. Herkesten, her şeyden uzak üç günlük bir kaçamak olsun istiyorum bu kısa tatil. Arayanlara öldüm, cennetteyim diyorum. Burada kalmak istiyorum, tüm demografik özelliklerimden arınıp burada başka bir hayata başlamak istiyorum. Kitaplarım, doğa ve ben…
Çok nezih bir yer burası. Çocuk gürültüsü yok, her şey dahilciler yok. Tüm müşterileri kitap okuyan, nefes alışları bile duyulmayan küçük bir grup. Kimsenin kimseyle işi yok. 15 odalı mükemmel incelikte döşenmiş odalar. Aylar öncesinden rezervasyon yaptırmanız gerekiyor. Ben Haziran tatili için Şubat’ta ödeme yapmıştım.
Sabrinas Haus’ta, yüzünüzü denizde yıkayarak güne başlıyorsunuz, deniz tüm hücrelerinizi yeniliyor. Turkuaz mavisi bir deniz sizi tüm düşüncelerinizden arındırıyor. Sonrası eşsiz güzellikteki odanızda büyüleyici banyodan çıkmak istemeyerek güne hazırlanıyorsunuz.
Kahvaltı ve bahçe büyüleyici, her şey organik. Bodrum mandalinası reçeli, pembe domatesler, zeytin ve bahçeden kopardığınız fesleğenli bir kahvaltı yapıyorsunuz. Tadına doyamıyorsunuz. Mis kokulu Türk kahvenizi alıp, kitaplarınız, dergilerinizle güneşlenmeye ve denize iniyorsunuz. Huzur burası. Tüm dertler geride sadece güneş, deniz ve siz. Güneş herkesin soğuttuğu yüreğinizi ısıtıyor. Deniz kirlenen düşüncelerinizi yıkıyor ve siz çok yakınsınız kendinize. Öğlen yemeği için Sabrinas’ı aldatıp yan tarafındaki Orfoz Restoran’a kaçamak yapıyoruz. Burayı işletenler de bizlik. Her şeyden vazgeçip bu eşsiz lezzetleri keşfetmişler. Yemek, doymak değil zevk buralarda. Yalınayak, makyajsız, bikiniyle yemek. Orfoz’da teknesiyle mavi tur yapan bir meslektaşımıza rastlıyoruz. Bizi tekneyle eşsiz güzel koylarda gezdiriyor. Fonda Coldplay - Viva La Vida çalıyor, tekneyi kullanmayı deneyimliyoruz. Sohbet derin… Böyle işte üç-beş entel bir araya geldik mi biz her şeyi değiştirmek isteriz. Özgürlüğü tadarız… Keyif alıp-veririz, iyi ki varız deriz…


Otelimize dönüp balkonlarımızda tembelliğin keyfini çıkarıyoruz. Balkondaki jakuzide buz gibi içeceklerimizin keyfini çıkarıyoruz. Sonra güneşi batırıyoruz yarı çakır keyif. Yaşam bu yarı çakır keyif gitse daha kolay ve daha zevkli. Hep burada yaşasam sıkılır mıyım acaba? Ölür mü insan burada? Vazgeçtiklerim umurum olmaz herhalde burada yaşasam. Akşam o cıstak cıstak eğlenceler yok burada, ister otelde ister Orfoz’da nefis bir yemek var sohbet eşliğinde. Klasik müzik eşliğinde yemek ve doğa.
Sabrinas Haus’tan Symi adası ziyareti yapabilirsiniz. Nefis bir Ada, deneyimlemenizi öneririm. Karşı kıyıda, komşunun etkileyici adalarından biri burası. Rengarenk evleri ve atmosferi etkileyici. Otelden özel tekneyle günübirlik gidilebilir.
Sabrinas Haus tam anlamıyla tüm kışın yorgunluğunu atabileceğiniz bir yer. Özel tasarlanmış bir ağaç evde masaj yaptırabilirsiniz, güneşin yönüne doğru bir o yana bir bu yana uzanabileceğiniz bir yer burası tüm sorumluluklarınızdan uzak. Hatta suçluluk duygusu bile hissedebilirsiniz neden kimseyi özlemiyorum diye… Kaçın kaçın… Keyfine varın bu eşi bulunmaz doğa harikası koyun… Bir fırsat yaratın deniz ve güneşle kaçamak yapın bu cennet koyda… Hem bedeninizi hem de ruhunuzu dinlendirmek için kaçın… Yenilenmek için kaçın…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder