Sayfalar

28 Mart 2012 Çarşamba

ŞEVKETİ BOSTANLA TANIŞMA

Bugün sizlere hayatımda ilk kez pişirdiğim şevketi bostan yemeği tarifi vereceğim. Benim bu otlara karşı bitmez tükenmez sevdam ne olacak bilmiyorum. Yerken kendimden geçiyorum. Hele köy pazarlarında dolaşıp adını sanını bilmediğim otları satın almaya bayılıyorum. Otların genel pişirme mantığı belli aslında. Haşla daha sonra sarımsaklı yoğurtla, bitti gitti. Bugün vereceğim tarif farklı. Şevketi bostan yemeğini daha önce hep kuşbaşı etli yedim. Şimdi size vereceğim tarif de zeytinyağlı denebilir.
Bu arada şevketi bostan, ülkemizde Marmara, Ege ve Akdeniz bölgelerindeki tarla kenarı, bahçe ve kırlarda yabani olarak yetişiyormuş. Bitkinin yaprak ve çiçekli sürgünleri bitkinin çiçekli olduğu yaz boyunca toplanıp, gölgede özenle kurutulup parçalara bölünüp, tohumları da sonbaharda olgunlaştığında toplanıyormuş. Şevketi bostan, tadı acı olan sinisin adlı madde ile flavonid, uçucu yağ ve yapışkan bitki sıvılarını içeriyormuş.

 Faydalarına gelince;
Sindirim ve safra salgılarını artırıyor. Karın ağrılarıyla birlikte görülen sindirim güçlüğünü giderip rahatlama sağlıyor. Kanamaları durdurup; hemoroit ve ishali iyileştirmekte etkili oluyor. İştahı arttırıyor. İdrar söktürücü. Yaraları temizleme ve iyileştirme özelliği varmış (hazırlanan çay pamuk yardımıyla yaralara sürülerek temizleniyor).

Yemeğin Yapılışı;
1 kilo şevketi bostan otunun köklerini (odunsu bir kökü var, eğer kökler tazeyse kök kısmı da yenebiliyormuş) temizleyip yıkayın. Ben sebzeleri biraz sirkeli suda bekletiyorum. Yıkadığınız şevketi bostanı haşlayın.
2 adet büyük soğanı halka halka (piyazlık) doğrayın, tavada zeytinyağı ile soteleyin. İçine 1-2 adet diş sarımsak doğrayın. Soğanlar biraz pembeleşince 1 kaşık un ekleyin. Sotelemeye devam edin. Kavurma işlemi bitince 1 adet limon suyu ilave edip ocağın altını kapatın.
Haşlanan şevketi bostanları bir kaba alıp hazırladığınız soğanlarla karıştırın. Afiyet olsun. Tarif adaşım Aylin ve Sibel’den. Kızlar elinize sağlık. Yanına sarımsaklı biberli yoğurt yakışıyor.

26 Mart 2012 Pazartesi

CHEESECAKE

Nefis bir cheesecake tarifi paylaşmak istiyorum sizlerle. Emine’den öğrendim. Emine yaparken adım adım fotoğrafladım. Seyrederken çok basit geldi bana. Evde kendim denedim. Basit ve sonuç çok başarılı. Öncelikle hamurunu yapıyoruz. Hamur için malzeme:
125 gr. tereyağı (oda sıcaklığında)
2 su bardağı un (ben yaparken 2 bardak un fazla geldi, yağ eklemek zorunda kaldım. Önerim önce bir bardak un koyun, gerektikçe yavaş yavaş ekleyin. Belki 1,5 su bardağı yeterli olacak),
½ su bardağı pudra şekeri,
1 adet vanilya şekeri,
1 adet kabartma tozu,
Tüm malzemeyi karıştırıp hamur haline getirin. Sabırla yoğurun. Benim unum fazla gelince (muhtemelen büyücek bir bardak kullandım) hamuru yoğurmak için eşimden yardım aldım. Zira bir türlü hamur haline getiremedim. Yoruldum. Sizin de ununuz fazla gelirse tereyağı ilavesi ile olay çözülüyor. Aman gözünüz korkmasın, aslında çok kolay. Yaptığınız hamuru 10 dakika derin dondurucuda bekletin ve o sırada üst malzemenizi hazırlayın.
İçi:
750 gr. Sütaş süzme yoğurt (yurtdışında yaşayan arkadaşlarım siz ne kullanırsınız bilemedim; ama süzme yoğurt türevi ya da peynir olabilir diye düşünüyorum)
1 adet vanilyalı puding,
1 paket çiğ krema,
1 su bardağı pudra şekeri (biraz az),
Bu malzemeleri mixerın en düşük ayarında çırp ama köpürtme. Kıvam alana kadar çırp, çabuk oluyor zaten.
Hamuru derin dondurucudan çıkartıp, yağlayıp unladığınız kalıba önce kenarları, sonra tabanı olmak üzere yayınız. Çatalla hamurda delikler açın. Hamurun üzerine hazırladığınız iç harcı koyun. 150 derece fırında turbo ayarında tam bir saat pişirin. Bir saat sonunda fırının kapağını açın ama yaptığınız kek, 15 dakika beklesin (bu niye yapılır anlamadım ama yaptım yani).
Gelelim son aşama üzerini meyve ile süslemeye. Ben ve Emine yarım kilo çileği ikiye bölerek tüm kekin üzerine dizdik. Çileklerin üzerine tart jölesi yapıp döktük (tart jölesinin yapılışı üzerinde yazıyor). Çilek, vişne, böğürtlen gibi meyveler yakışıyor bu keke. Lezzeti garanti, haydi üşenmeyin ve deneyin. Şimdi size adım adım fotolarla yapılışının ne kadar kolay olduğunu göstereceğim. E yani daha ne yapayım sevgili okuyucu. Hala bir şeyler kafanıza takılırsa mesaj atın cevaplarım. Bizim ev bayıldı. Kolay gelsin…








25 Mart 2012 Pazar

EMİNOŞ SALATA

Eminoş Sibeller'e götürmek için gözümün önünde çok çabuk bir salata yaptı. Bayıldım. Lezzetli, kalorisi az ve farklı. Hemen fotoğrafını çektim blogda paylaşmak için. Adını brokolili salata koyabiliriz, ben Eminoş Salata koyuyorum. Malzemeleri alıp, hemen deneyin derim.

Brokoli, karnabahar ( istediğiniz kadar) haşlanacak,
1-2 adet taze sarımsak,
1-2 adet taze soğan,
Dereotu, maydanoz, nane,
2 adet közlenmiş kırmızı biber ( hazır konserve mevcut),
1 adet avokado,
1 küçük konserve mısır, z.yağ, limon, tuz
Yeşillikleri, avokadoyu ve kırmızı biberi doğrayın. Tüm malzemeyi karıştırın. Afiyet olsun…


10 Mart 2012 Cumartesi

NEVZİNE & KUSURSUZ CİNAYET YOKTUR


Nevzine tatlısını TV’de gördüm ve tadını çok merak ettim. Denemeye karar verdim. Zira Başkan Obama geldiğinde onuruna verilen Cumhurbaşkanlığı yemeğinde nevzine ikram edilmiş. Kayseri yöresine ait bir lezzetmiş. Yapınca ve tadınca Amerikalıların seveceği bir lezzet ve beğenmişlerdir yorumunu yaptım içimden. Tarifi veriyorum:
Kek malzemesi;
5 su bardağı un,
1 yumurta,
3 yemek kaşığı tahin,
1 paket yağ ( ½ margarin + 1/2 tereyağı eritilecek)
1,5 su bardağı ceviz,
3 çorba kaşığı yoğurt,
1 paket kabartma tozu,
Üzeri için;
1,5 su bardağı pekmez,

 Fırını 180 derecede ısıtın. Orta boy bir tepsiyi yağlayın. Pekmez dışındaki malzemeleri yoğurma kabına alın. Hiç mıncıklamadan, avuç ayasıyla okşar gibi karıştırarak yoğurun. Hamur birleşmeyecek, parça parça bir kıvamda kalacak. Sert kıvamda olacak. Orta boy bir tepsiyi yağlayın. Hamuru içine alıp gene avuç içiyle bastırarak tepsiye eşit kalınlıkta yayın. 1-2 santim kalınlıkta olmalı. Tepside bastırdığınız sırada hamur sıkılaşacak. Sıcak fırının orta rafında üzeri pembeleşene kadar, yaklaşık yarım saat fırınlayın. Bıçakla kare kare kesin. 5 dakika oda sıcaklığında bekletin. Sıcakken üzerine oda sıcaklığındaki pekmezi gezdirin. 1-2 saat dinlendirdikten sonra servis yapabilirsiniz. Arzu ederseniz pekmez yerine şeker şerbeti de kullanabilirsiniz. 2 su bardağı toz şeker, 3 su bardağı su ve 1 çorba kaşığı limon suyu ile şerbet hazırlayabilirsiniz. Ben pişince pekmez döktüm ama şurup daha yakışacak gibi bir hisse kapıldım. Merak kediyi öldürür o yüzden bir kez olsun deneyin bu lezzeti derim. Afiyet olsun…

Gelelim bugün sizinle paylaşacağım kitaba. Sevil ATASOY - Kusursuz Cinayet Yoktur. Kitabı Antalya Tüyap Kitap Fuarından aldım ve elimde kitabım olmasına rağmen bir çırpıda okudum. Benim gibi CSI, Kanıt, Criminal Minds gibi dizileri seviyorsanız kitabı okumak çok zevkli. Zaten Sevil Atasoy’u çok beğeniyorum, yazdığı her şeyi literatürle pekiştiriyor. Heyecanla okuyorsunuz. Kitabın başlığı gibi hiçbir cinayet kusursuz işlenmiyor; ama yanlışlıkla insanlar suçsuz yere ömür boyu hapiste yatabiliyor. Hatalı laboratuvar sonuçları, işini iyi yapmayan insanlar, yanlış yönlendirilen ifadeler, olay yerinin iyi incelenmemesi yüzünden insanların canı yanabiliyor. Bu anlamda biraz ürküyorsunuz olaylardan, başınıza gelmeyeceğinin garantisi yok çünkü. Eğer bu tarz öyküler okumayı seviyorsanız şiddetle tavsiye ederim. Bazı öyküleri okurken kanım dondu, bir insan bir insana bunları nasıl yapabilir, inanamadım. İşte kitap kaçışlarında nevzine tatlısını yapıp, kediler gibi kıvrılarak kitabımı okuyup, tatlımı yedim. Kitap ve kaçamak lezzetler hayatınızdan eksik olmasın. Bol okumalı az kalorili günler dileğimle…




8 Mart 2012 Perşembe

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ’NÜ KUTLAMIYORUM

8 MART DÜNYA KADINLAR GÜNÜ’nü kutlamıyorum;
Bu sabah kalktım ve bugünü kutlamamaya karar verdim. Zira ülkemde bu kadar kadın işkence, açlık, eziyet ve acı çekerken bizimki sadece özel bir gün kutlamasını geçmeyecekti. Zaten dünyada en sevdiğim kadını dün kaybettim. Annemin halası ama benim bir yanım kadın. Yaşasaydı kesinlikle bugün arar ve kadınlar günümüzü kutlardı. Sevgililer Günü’nde herkesten önce arar, o dünya tatlısı sesi ile sevgilim diye başlayan cümlesiyle içimi ısıtırdı. Bütün günüm gülücüklerle geçerdi. 85 yaşındaydı ve asla onu dip boyası çıkmış olarak görmedim. Kız kardeşimi ve beni ayrı sever kollardı, gittiğimiz yerlerden takı isterdi bizden. Kokoştu, bakımlıydı. Duaları bize yol gösterirdi. Hafta sonları bize kalmaya geldiğinde birlikte dua okurduk ve rahatlardık. Tüm sırlarımı ona anlatırdım, şimdi yanında götürdüğü sırlarımız. Kadın gibi kadındı. 1.84 boyu ve endamıyla çok güzel bir kadındı; ama kafası ne kadar çok çalışırsa vücudu o kadar onu terk ediyordu. Göğüs kanseri teşhisi konduğunda hastanedeki tavırları herkesi şaşırtmıştı, sanki biz hastaydık. Şimdi torununun düğünü için gittiği Almanya seyahatinde, vefat ediyordu. Gülerek uğurladığımız kadınımızı ağlayarak karşılıyoruz. İçim eziliyor, ağlayarak yazıyorum bu yazıyı. Şimdi burada otursa film izlesek, nefis ve çağdaş yorumlarıyla beni etkilese. Birlikte kız kıza kikirdesek. Sen şimdi ne yaptın, niye yaptın böyle, niye gittin?? Kız kardeşim Andaç’ın düğününde nasıl eğlendik, nasıl mutlu olduk. Nasıl süslüydün o gece, aşık olmalık. Sonra Antalya’ya birlikte döndük benim arabamla, yol boyunca nasıl tatlıydın. Sohbetin ve neşenle yol bitivermişti. Yiyerek, içerek, gülerek geçmişti yolculuğumuz. Şu an tüm anılar beynimde dans ediyor ve her anı beni daha çok ağlatıyor. Yaşamın bu kadar zorlaştığı bu günlerde samimi kişiliğinle daima kalbimde olacaksın. Ne yapıp ne edeceğiz ama birbirimizi hep hissedeceğiz. Senin renkli yanın benim seni hatırladığım yanın kalacak.

  Biz aslında sülale olarak bu hafta çok üzgünüz. Annemin amcasının torunu dünya güzeli henüz 22 yaşında olan Buse’yi kaybettik. Ben Buse’yi tanımadığım için üzgünüm şimdi. 22 sene neyi bahane edip görüşemediğimize yanıyorum. Birer gün arayla ölen sevdiklerimizi düşününce kadın ve anne olarak çok üzgünüm ben. Anne olmak, kadın olmak zor bu dünyada. İşte artık bundan böyle kadınlar gününü kutlamıyorum, zira hayatta en sevdiğim kadınlardan birini kaybettim.