Sayfalar

5 Temmuz 2012 Perşembe

VİYANA GÜNLÜKLERİ 2012

                            -Mariahilfer Strasse & Ice Age 4-
Mariahilfer Caddesi
Kışın zorunlu koşturmasından sonra yazın tatlı koşturmasındayız. Bizim klasiğimiz Almanca yaz okulu için yine Avusturya, Viyana’dayız. Bu üçüncü yılımız. Okulumuzdan çok memnunuz. Su’ya katkıları tartışılmaz. Bugün Almancayı aksanıyla konuşabiliyorsa bu okulu Actilingua sayesinde. Avrupa’da olmanın ayrıcalığı eğlenerek dil öğreniyor. Türkiye’de okul çıkışları sus pus olan çocuk burada cıvıl cıvıl. Arkadaşlarından ayrılamıyor. Bir dolu ülkeden çocuk öyle güzel anlaşıyorlar ki anlatılmaz. İşte bu güzel tecrübeler için yine buradayız. İkinci sene kaldığımız yerde kalıyoruz. Üniversite öğrencilerinin kaldığı yurtla ev arası bir yer burası. Dubleks dairemiz her türlü lüksü barındıran mütevazı bir yer. Spası, saunası, solaryumu, çamaşır dairesi, güvenliği olan akıllı bir yer. Ama asıl olanı caddelerinde klasik müzik çalan, her yeri sanat kokan bu şehirde kısacıkta olsa bir kuble yaşamak insani tecrübeler kazandırıyor. Müzik ve manzara olmasa, aklın sürekli iş gören kısmı kendini kapatır; anılardan, özlemlerden, içe dönük ve özgün düşüncelerden kaçar, bunların yerine kurumsal olan ve kesinlikle kişisel olmayan düşünceleri tercih eder diyor Alain de Botton. Gerçekten doğru, bu şehirde görmek ve duymak önemli. Gözlerimi kapatıyorum müzik beni çağırıyor ve götürüyor. Mesela şimdi yazı yazarken kaldığımız yerde bir öğrenci piyano çalışıyor, aşık oldum resmen. Sonra bu şehirde müzik okuyan bir öğrenci olmayı hayal ettim…  Kendimi yaşlı buldum sonra, çok yaşlı… Sonra silkindim gencim daha dedim. Kocaman gülümsedim, kendime… Aman boş ver, anı yaşa dedim sonra…
Mariahilfer Strasse

Viyana günlerimizde klasiğimiz sinema seyretmek. Su okuldan 15.00 de çıkıyor. Mağazalar erken kapanıyor. Biraz mağaza turlayıp genelde 17.00 seansına gidiyoruz. Türkiye’ye henüz gelmeyen, kaçırdığımız ya da festival filmleri. İngilizce sinema Mariahilfer Caddesinde var. Metroyla U3 yani portakal rengine binmeniz gerekiyor. Mesela meydanda Stephansplatz’dasınız, metroda U3 Ottakring yönüne binip Westbahnof durağında –bu arada Westbahnhof, şehirlerarası bir istasyon- inerseniz caddeyi boydan boya gezmiş olursunuz. Viyana’nın en büyük caddesi. Tüm mağazalar burada var. Mariahilfer Caddesi’nin sonu Museum Quartier ve Kunsthist’i görebilir, Hofburg Sarayı’na ulaşabilirsiniz.
Mariahilfer Caddesi

Su’yu okuldan aldım, sohbet ederek iki metro değiştirip Mariahilfer Caddesine geldik.
Bir iki orijinal şey alıp tam sinemaya giderken Su’yun terliği koptu. Terliği Dubai’den almıştık. Terliğin öyküsü buraya kadarmış. Gülmekten ölerek bir senaryo yazdık terlik için. Su caddede yalınayak ve biz kahkahalar içinde ayakkabı arıyoruz. En sevdiğimiz mağaza H&M’den yeşil nefis bir ayakkabı alıyoruz kıkırdayarak ve terlik orada çöpe gidiyor. Sinemaya yetişmek, terliksiz kalmak ve yabancı bir şehir. Sonrası? Sonrası Su’yun uzmanlık alanı Ice Age 4…

                                               BUZ DEVRİ 4/ICE AGE 4
            Önceki bölümlerini de izlediğim Ice Age serisinin en son bölümüne -“Kıtalar Ayrılıyor/Continental Drift”- annemle beraber gidiyoruz. Neredeyse her filminde kahkahalara boğulduğum için bu bölümün de güzel olacağını tahmin ediyordum…
Ice Age 4: Continental Drift/Buz Devri 4: Kıtalar Ayrılıyor

            … ve tahminlerim beni boşa çıkarmadı. Abartmadan söyleyebilirim ki, son zamanlarda en çok güldüğüm filmlerden biriydi.
                                                           ***
            Filmde, kıtaların ayrılmasıyla kahramanlarımız Manny, Sid, Diego –yine- bir maceraya atılırlar. Bu sefer Manny ile Ellie’nin kızları Peaches büyümüş, tabir-i caizse “ergenlik” çağına girmiştir.
            Sid’in ailesi ise onu bulmaya gelmişlerdir, ne var ki amaçları Sid’le birlikte olmak değil, Sid’in büyükannesini başlarından kovmak ve onu Sid’in yanına göndermektir.
Sid-Buz Devri 4

            Bu yolculukta Manny, ailesine kavuşmak için elinden geleni yapmaya hazırdır. Onlar doğal afetlerle uğraşırken, karşılarına bir de korsan gemisi çıkmasıyla film, iyice hareketlenir.
            Diego da ilk aşkıyla tanışır, üstelik de esir alındıkları sırada!
            Filmin yönetmenleri Steve Martino ve Mike Thurmeier. Seslendirenler ise Ray Romano (Manny), John Leguizamo (Sid), Queen Latifah (Ellie), Denis Leary (Diego) ve Steve Wedge (Scrat).
            Ayrıca bu bölümde, Jennifer Lopez, Nicki Minaj, Keke Palmer gibi tanıdık isimler seslendirmede yer alıyor. Böyle isimlerin filmde olmasına çok şaşırdım, hatta filmi izlerken bir ara, bu ses çok tanıdık geliyor diye düşünmüştüm. Meğer o sesin sahibi Jennifer Lopez’miş. Bütün karakterlerin “We Are Family” şarkısını söyledikleri sahneye de bayılacaksınız.
            Daha önce de söylediğim gibi büyük küçük, herkesin izlemesini istediğim türden bir film. Her sahnesinde gülme garantisi veriyorum!
            Bu arada filmin başında, The Simpson’s dizisinden Maggie’nin yer aldığı kısa filmi de çok beğendim. Ayrıca en sonda seslendirmeleri yapan kişileri görmemiz de çok hoş olmuş.
            Hani bazı filmleri izlersiniz ve hiç bitmesini istemezsiniz. Başa sarıp, tekrar tekrar izlemek gelir içinizden. İşte bu film de o filmlerden…
Diego ve Shira

                                                           ***
 Ayrıca ebeveynlere de önerim şu: Bu filmi izleyin. Animasyon deyip geçmeyin, büyüklere de hitap ediyor. Hatta bazı sahnelerde çocuğunuzdan veya küçük bir çocuktan bile daha çok zevk alıyorsunuz.
            Eğer söylediklerim sizi tahmin etmiş ve filmi izlemişseniz ne mutlu bana. Son olarak da “İyi eğlencelerrr!!!” demek istiyorum!
Not: 3D izlerseniz, filmin keyfine daha çok varacaksınız…
Jennifer Lopez, Shira'yı seslendiriyor.


           

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder