Antalya Kitap Fuarı’nda Cumhuriyet Kitapları standında Mine Kırıkkanat ellerimi tutup, gözümün içine bakıp “Çok güzelsiniz” dedi, uzun uzun baktı. Sonra kızım Su’ya dönüp, çok farklı bir kızsın ve çok önemli şeyler başaracaksın yeter ki kendine güven dedi. Bu kısacık an sonrası benim gezi yazıları yazdığımı öğrenince elime kitaplar tutuşturdu, mutlaka oku diyerek.
İşte bu önerdiği kitaplardan biri Işıl Özgentürk- Gezi Fısıltıları 2008. Bir dolu kitap alınca; ancak sıra geldi bu kitabı okumaya ve iki günde kitabı okuyup bitirdim.
Özgentürk’ün yazılarıyla Latin Amerika, Balkanlar ve Uzak Doğu’ya gittim. Che’ye dostlardan selam getirdim hikâyesine bayıldım ve okurken çok duygulandım. Acaba ben ne zaman beni de okuyan okurda bu tadı bırakacağım diye düşündüm. Tadı damağımda kalan hikâyelerde ta uzaklara gidip geldim. Che’nin Maliye Bakanı olmasının hikâyesini ilk kez okudum. Ben bu tip kültürle yoğurulan filmlerle özdeşleşen gezi yazılarına bayılıyorum. Aslında turistik yazıları her yerde bulabiliyoruz; ama o sokakta geçmiş, o caféde kim oturmuş öyküleri aklımızda kalıyor ve biz o hayaletleri arıyoruz gittiğimiz şehirlerde. Kendimi bazen hayalet avcısı olarak yakalarım bilmediğim şehirlerde. Bir şehre gitmeden önce o şehrin tarihini, romanlarını okumuş, filmlerini izlemiş ve kendi gözlemleriyle harmanlamış ve bizlerle buluşturmuş Özgentürk.
Işıl Özgentürk: “Bırakın yol size sırlarını sunsun ve siz o sırlar dünyasında yepyeni bilgelikler edinin” diyor ve ekliyor: “… ve kendinizi yolun büyüsüne bırakın.” Kitabıyla büyülendim ve en kısa sürede Küba’ya gitmek için can attım. Gezi yazıları seviyorsanız bu leziz kitabı okuyun derim.
Sevgiyle, kitap hiç eksilmesin hayatlarımızdan!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder