YENİ DELHİ
Hindistan… Müthiş manzaraları ve sesleri içinde barındıran mistik ülke. Yoksulluğun içinde ışıl ışıl parıldayan şeker rengi sarileri, yemeklerindeki bol baharat kokusu… Sokakları bisikletlilerin, ineklerin, binek araçlarının ve hatta duruma göre eşeklerin çektiği arabaların oluşturduğu trafik. Korna sesleriyle dünyanın en karışık ülkesi. Göz kamaştıran saraylar ve Hint tapınakları… İçinde Asya fillerinin ve Bengal kaplanlarının bulunduğu ormanlar… Burası birçok zengin kültürün, dilin ve inancın bulunduğu geniş bir ülke. Zengin tarihi olması ile birlikte Hindistan’da dünyanın önemli birçok girişimcisi yaşıyor. Burası çok mistik bir harikalar diyarı, öyle ki aynı zamanda hem karmaşık, hem de ziyaret edenleri büyülemeyi başaran ülke.
İnsanlar Hindistan’da vakit geçirdikleri zaman, hayatları bu şehir sayesinde sonsuza dek değişiyor. Tıpkı benim gibi. Artık istesem de eski ben değilim. Yoksulluğun içinde gözlerindeki alçak gönüllüğü beni büyüledi bu ülkenin insanlarının.
Hindistan, yaklaşık 1,3 milyar nüfusu ile Çin’den sonra dünyanın en kalabalık ikinci ülkesi. Hindistan, 28 eyaletten oluşuyor. Her eyaletin bir başkenti var, Delhi ise Hindistan’ın başkenti. İdari şekli iki meclisli parlamenter bir cumhuriyet. Resmi diller İngilizce ve Hintçeden başka 14 ayrı ana dil ve binlerce lehçe konuşulmakta. Eğitimli bir Hintli, İngilizce ve Hintçeden başka kendi lehçesinin olduğu yerel dili ve bulunduğu eyaletin dili ile birlikte 4 ayrı dil konuşmak durumunda. Hindistan’da çok zengin bir dini yapı mevcut. Hinduizm ve Budizm’den başka Müslümanlık, Hıristiyanlık, Sihlik gibi dinler iç içe ve ahenkle yaşatılmakta. Hindistan’da yaklaşık 130 milyon dolayında Müslüman yaşamakta. Endonezya’dan sonra dünyada Müslümanların en fazla olduğu 2. ülke. Hindistan’da birçok yerde Müslümanlığın etkilerini görmek mümkün.
Ülkenin geniş ray sistemi (40.000 mil uzunluğunda olan ve 28 bölgeye gidebilen) sizi hayal ettiğiniz birçok yere götürebilir.
Ülkenin geniş ray sistemi (40.000 mil uzunluğunda olan ve 28 bölgeye gidebilen) sizi hayal ettiğiniz birçok yere götürebilir.
Hindistan’ı yakından keşfederken, fark edeceksiniz ki bu ülkenin limitleri yok!
Hindistan’a gitmek düşüncesi bile beni acayip heyecanlandırıyor. Öncelikle hangi renk pasaportunuz olursa olsun vize almanız gerekiyor. Vize için otel ve uçak rezervasyonunuz yeterli. Daha önceden giden arkadaşlarımız bize uyarıda bulunuyor; su götürün, yiyecek götürün, aşı olun gibi upuzun liste. Bana göre hiçbirine gerek yok. Kapalı su her yerde satılıyor. Giysi olarak pamuklu, ince ve kapalı giysilerle çok rahat edersiniz. Biz Hindistan’da farklı farklı şehirlerde olacağız. Ben size ilk olarak Yeni Delhi ile başlamak istiyorum.
Biz Sheraton New Delhi Hotel’de kalıyoruz. Kesinlikle öneririm. Temiz, gezmek için pratik, yemekleri güzel. Delhi havaalanı çok modern. Şehri gezmek için en iyi yöntem otelden taksi kiralamanız. Zaten başka seçeneğiniz yok gibi. O meşhur otobüsleri bizim için çok fazla kalabalık. Taksi çok ucuz ve size yılmadan, bıkmadan tüm şehri gezdiriyor. Siz tapınakları gezerken bekliyor. Otelden nereleri gezebiliriz diye şehrin haritasını alıyoruz. Kendimize bir rota belirliyoruz ve o müthiş dillere destan trafiğine dalıyoruz. On dakikalık yolu survivor gibi saatler içinde alabiliyorsunuz. Trafik hayal bile edemeyeceğiniz kadar kalabalık. İnsanlar sokaklarda yatıyor. Hindistan’da bazı insanların evi olmadan sokakta doğup sokakta ölürmüş. Hal böyle olunca sokakta yıkananlar, fiziksel ihtiyaçlarını karşılayanlar çok normal kalıyor.
Delhi yolculuğumuzda Hindistan Kapısı, Parlamento Binası, Qal’a-i-Kuhna Camisi, PuranaKila (Eski Kale), Kuvvet-ül İslam Camisi, Lal Qila (Kırmızı Kale), Hümayun Türbesi, JamaMasjid (Cuma Camisi), Lotus Tapınağı (Bahai Tapınağı), AksharDham Tapınağı’nı geziyoruz. Bu gezdiğimiz tüm tapınaklara ve mescitlere ayakkabılarınızı, hatta çantalarınızı emanete bırakıp giriyorsunuz. Yalnızca siz ve kocaman yüreğiniz. Tapınaklarda meditasyon müzikleri çalıyor, sizi sizden alıp götüren. Mesela Lotus Tapınağı’nda volanter çalışan Avrupalı gençler hangi dinden olursanız olun şu an, tam şu an Tanrı ile birliktesiniz diye alıyorlar sizi içeri. Meditasyon yaparken arındığımı hissediyorum, o kadar büyük bir duygu patlaması yaşıyorum ki kelimelerle anlatmak zor. Hayatımda sadece huzur istiyorum. Allah’ım beni tüm egolarımdan arındır diye dua ediyorum. Buradan çıkışta artık farklı bir benlikle çıkıyorum.
Hindistan Kapısı |
Akshar Dham Tapınağı |
Jama Masjid |
Lotus Tapınağı |
Lal Qila (Kırmızı Kale) |
AksharDham Tapınağı ise şu ana kadar gördüğüm en incelikli tapınak. Detaylarla işlenmiş duvarlar, heykeller… İnanışlarına göre; Brahma “evreni yaratan” dır. Bir evrenin yıkılıp yenisinin yaratılması aşamasında Brahma, Vishnu’nun göbeğinden fışkıran bir lotus kaynağından ortaya çıkar ve “Om” hecesini tekrarlayarak evreni kurar. Brahma’nın dört yöne bakan dört kafası vardır, böylece her yeri ve her şeyi görür. Dört Veda’nın bu dört kafadaki dört ağızdan yayıldığına inanılır. Tüm evren, Vishnu’nun varlığının açığa çıkışından başka bir şey değildir. Onun varlığından hayatının bütün formları ve maddi olan her şey yaratılmıştır. Ve bunların detay detay işlenmiş heykellerine hayranlıkla bakakalıyorsunuz. Çıplak ayak, mistik müzik eşliğinde ben hayatımın neresindeyim noktasında gidip-geliyorsunuz. Anlatılmaz bir tecrübe, nefis bir deneyim. Şimdi anlıyorum insanların buralara gelip arınmalarını. Huzur var havada çünkü…
Akşama Hint müziği dinleyip Hint yemekleri yiyebileceğimiz güzel bir restorana gidiyoruz. Eğer baharatlı yemek sevmiyorsanız işiniz zor. Ama damak zevkinize uyan bir tat mutlaka bulabilirsiniz. Ben artık Masala Tea dedikleri baharat karışımlı, sütlü çaylarına bayılıyorum. Satın aldım getirdim. Masala Dossa dedikleri kahvaltıda yenilen bir çeşit krep içinde patates geliyor nefis bir lezzet. Tatlıları süper. Çoğunlukla vejetaryen oldukları için baharatlı peynirleri lezzetli.
Müzik… Çok derin bir yerlerinize işliyor. O kadar derin ve içten bir müzik ki oturup saatlerce ağlamak geliyor içinizden. Şükrediyorsunuz yaşadığınız her güne. Gözlerinin derinliğinde müzikle çok uzaklara gidiyorsunuz siz de nereye gittiğinizi bilmiyorsunuz. Zaman ve evren değişip duruyor, kafanız çok karışık ama derin işte, hem de çok derin. İçinizi sonsuz bir sevgi ve ışık kaplıyor, her şey boş sadece maneviyat kalıyor geriye yaşamdan diyorsunuz. Keşfettiğinize mi uyup uymayacağınıza mı…
Çok sevdim ben bu ülkeyi. Bir dolu ülkeye gittim ama enerjisi bu kadar yüksek bu kadar iyi gelen bir yer görmedim. İnanılmazlar ve göremediklerim, çok gerçek ve hiç gerçek, fakirlik ve derinlik, müzik, lezzet torbamda getirdiklerim. Yaşadıklarımdan öte bu ülkeye ne yapın ne edin ama mutlaka gidin. İleride Hindistan’ın başka bir şehrinde buluşmak dileğiyle…
Canım Aylin'ciğim.Gezi yazılarınızı takip ediyorum.Yorum yapmakta acele etmek istemedim.Ancak bu Hindistan yazınızdan sonra düşüncelerimi sizinle paylaşmak istedim.tv.de olsun yazılı basında olsun,bu tür tanıtım proğramları hep ilgimi çekmiştir.İzlerken veya okurken tanıtılan yere konsantre olmaya çalışsam da hep bir şeyler ilgimi dağıtmıştır.Ama,amaaaa,sizin tanıtım yazılarınızı okurken,o ülkeye gidiyorum,geziyorum,-evet,eveett,işte o anlattığınız duyguları hissediyorum.Ben anlatmak isteseydim bunları söylemek aklıma gelmezdi,ama ben işte Alin'in söylediği bu duyguları hissettim. Diyorum içimden ve....
YanıtlaSilBirde bakıyorum gezi bitmiş,Türkiye'ye dönmüşüm gezinin tadı damağımda...
lütfen ama lütfen uzun uzuuunnn yazın yazılarınızı.doyamıyorum.Bu güzel yazılarınız ve bana hissettirdikleri duygular için teşekkürler...Başarılarınızın devamı dileklerimle çok öpüyorum.
Reyhan ARIDURU
Cok tsk ederim guzel yorumlariniz icin. Gercekten onur duydum sozleriniz karsisinda. Sizin fikirleriniz benim icin cok degerli zira. Okunmak ve begenilmek en guzel sey. Artik hep yazmak istiyorum, daha iyi yazmak istiyorum. Cunku arkamda sizin gibi degerli begenenlerim var. Muthis motivasyon yani. Tekrar tekrar tesekkur ederim. Okumak ve yazmak vazgecilmezlerim, bir de siz sevgililerim...
YanıtlaSilAylinciğim çok keyifle okudum yazını.Hindistan & Nepali görme fırsatı bulmuş biri olarak kendimi gerçekten 'çok şanslı' hissederim..Sana minicik bir tavsiye; ne yap et mutlak Varanasi, Khajuraho, Agra,Jaipur,Katmandu,Bhutan,Pokhara yı gör..Delhi'yi bu kadar güzel hissettiğine göre eminim oraları görsen A dan Z ye ciltler,kitaplar doldurursun.. INCREDIBLE İNDİA <3
YanıtlaSilcok tsk ederim, zaman ayirip okudugunuz icin. Sirada Chenneai ve Mumbai var, umarim okur ve begenirsiniz. Sevgiyle...
YanıtlaSil